2 Nisan 2012 Pazartesi

gecenin bir vakti balkonda sigara içen adamlar

karşıdaki bir kat alt balkona atlama hesapları yapanları vardır. kafalarındaki iki renkli fayans zeminde slalom yaptıkları görülmüştür. onlar, en çok beton üstü demir korkuluklu olanları severler. kapalı olanlara bi anlam verememişlerdir hiçbir zaman. çocukluğunda üst kata başını uzatıp yokuşaşağıhıpızlıinmekboşluğuyla hemen çekilenleri olmuştur. aslında biz bilmiyoruz. biz sadece sikimizi taşağımızı yayıp uyumadığımız zamanlarda onlara dair tahminler yürütüyoruz.

beklemek kült bir filmken beleşe başrol oynayan onca adam, camlara yansıyan mavi televizyon ışıltılarından bir hayli uzakta hiç tutulmamış gibiler. kendilerini, iki kat alta değin uzanan ağacın dallarının arasına bırakıp yaylanırlar bazen. yüzlerinde ıslak yaprağın serinletici etkisi, bir de sabah esintisinden başka hiç bir şey olmaz bu anlarda. sabahlamanın zor olduğu zamanlara atıftır her can sıkıntıları, gözlerinde o gecelerin özlemi vardır. bir zamanlar erkek çocuk hallerinin bir türlü başaramadıkları, bir köşede sızdıkları ve ertesi günü birşeylerkaçırdımmıbenyine pişmanlığıyla geçirdikleri günlerden bahsediyorum. işte kırmızı kremitlere atlama ihtimalleri kadarlar şimdi, o günlerin hatırına.

odada yürüyebilir hale gelmelerine daha var gibi. şatafatlı kahramanları dumanla boğdukları gecelerden sadece biridir bu. 20 sene sonranın aynı balkonu, aynı gecesi. uykusuzluk, bir hayata nasıl ilhama mal olur, o kitabın arkasında neden ''uykusuzluğa'' yazar şimdi anlaşılır. kelimeler birbirine girer, bazı anlamlara gelmemeye başlar. tüm bu hengame yetmezmiş gibi yeni yeni balkonlar peydah olur gökyüzüne doğru uzanan. gökyüzü görünmez olur balkondan, sürekli tekrarlanan balkondan anlam kaybolur. sabah mı oldu gece mi hala farkına varılmaz. şehir ayaklarının altında bir tanedir yine de. bu, salonda eşyanın üstüne çıkıp odanın görünüşüne şaşırmak gibidir onlar için, dudakları titreye titreye ayaklarının boşalması gibi. bu onları bir süre idare eder, dillerindeki acılığı unutmuş gibiler en azından.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder